yükseltmek | yüksünmek | yüküm | yükümlüborçlu, memur, mükellefiyetli | yular | yülüme | yumak | yumru | yumruk | yumuk | yumulmakatılmak, girişmek, saldırmak | yumuşakhafif, hoş, müsamahakâr, sessiz, tatlı, uysal | yumuşaklaşmak | yumuşaklık | yumuşamış | yunak | yüngül | yürekcesaret, ciğer, dil, gönül, iç, içeri, kalp, karın, kupa, mide, sadır, sine | yürek darlığı | yüreklicesaretli, cesur, cüretli, kabadayı, korkusuz | yüreklilik | yüreksiz | yürekten | yurtdar, diyar, el, emlak, il, konut, mekân, memleket, vatan | yurtlandırma | yurtlanma | yurttaş | yurttaşlık | yürümekçıkmak, değişmek, geçmek, gezmek, gitmek, hareket etmek, hücum etmek, ilerlemek, iş lemek, kaplamak, ölmek, saldırmak | yürürlük |
|
Language:
|