 olabildiğince | olabilen | olabilirkabil, muhtemelen, mümkün, olur | olabilir ki | | olabilirlik | olağanadi, alelade, alışılmış, basit, tabii | olağanüstüçılgın, dehşet, fevkalade, gayriadi, harikulade, mucize | olanak | | olanaklı | olanca | | olası | olasılı | | olasılık | olayhadise, hikâye, vaka, vakıa | | olaysız | ölçek | ölçüboyut, çap, değer, ebat, itibar, miktar, mikyas, miyar, ölçüt, tartı, vezin | ölçülmüş | | ölçülü | ölçülülük | | ölçüm | ölçümlemek | ölçüşmekkarşılaştırmak, mukayese etmek | ölçüştürmekkarşılaştırmak, mukayese etmek | | ölçüsünde | ölçüsüzaşırı, gelişigüzel, rastgele | | ölçüt | oldu | | oldu bitti | oldubitti |
|
Language:
|
=
=