müptedi acemi, özne |
müptela âşık, manyak, meraklı, vurgun |
müptela olmak alışmak, düşmek |
müptelalık iptila |
müptezel değersiz, hürmetsiz |
murabahacı tefeci |
murabba kare, reçel |
müracaat başvuru, hitap |
müracaat etmek başvurmak, danışmak |
müradif eş anlamlı |
murahhas delege |
mürai ikiyüzlü |
mürailik ikiyüzlülük |
murakabe nezaret, teftiş |
murakabe etmek denetlemek |
murakıp denetçi |
murat amaç, dilek, erek, gaye, istek |
murat etmek dilemek, istemek |
murdar kirli, pis |
murdarilik omurilik |
müreccah yeğ |
mürekkep karmaşık, kompleks |
mürgüleme şekerleme |
mürgülemek uyuklamak |
mürşit kılavuz |
mürteci gerici |
mürtefi yüce, yüksek |
mürur geçme |
müruruzaman hukuki mühlet |
mürüvvet sevinç |
müsaade icazet, izin, ruhsat |
müsaade etmek lütfetmek |
müsabaka yarışma |
müşabih benzer |
müsademe çarpışma, vuruşma |
müsadif olmak rastlamak |
musahabe görüşme, konuşma, mülakat, söyleşi |
müşahede gözlem |
müşahede etmek gözlemek, tarassut etmek |
müşahhas somut |
müsait elverişli, uygun |
musallat olmak sataşmak, tutmak, yapışmak |
müsamaha hoşgörü, yumuşaklık |
müsamahakâr merhametli, yumuşak |
musandıra yüklük |
musanna uydurma |
musannif yazar |
müsavat beraberlik |
müşavere istişare |
müsavi eşit |
müşavir danışman |
müşekkel gösterişli, iri |
müselles üçgen |
müşevveş karışık |
müşfik sevecen |
musibet fecaat |
musibetli feci |
müşir gösterge |
müşkül çetin, engel, güç, zor |
müşkülpesent iratçıl, titiz |
müslim müslüman |
müslüman dindar, mümin |
müsmir verimli |
müspet olumlu |
müsriflik israf |
müstacel acele |
müstacelen çabucak |
müstahak layık |
müstahsil üretici |
müstakbel gelecek |
müstakil bağımsız |
müstamel eski |
mustatil dikdörtgen |
müstear lakap, takma |
müstebit zorba |
müstehase fosil |
müştehi istekli |
müstehlik tüketici |
müstehzi istihzalı |
müşteki olmak yakınmak |
müstekreh iğrenç |
müstemleke sömürge, tekel |
müstemlekecilik inhisar |
müstenkif çekimser |
müşterek bir, birlikte, ortak |
müştereken ortaklaşa |
müşteri alıcı, haridar |
müsterih dinç, sakit |
müstesna hariç |
müsteşrik şarkşinas |
müstevi düz |
müstevli istilacı, salgın |
muştu müjde |
muştulamak müjdelemek |
muştuluk müjde |
müsvedde karalama |
mut mutluluk |
muta veri |
mutaassıp bağnaz |
mutabakat muvafıklık, uygunluk, uyum, yekdillik |
mutabık birge, uygun, yekdil |
mutabık olmak anlaşmak |
mütalaa düşünce, görüş, müzakere |
mütalaa etmek okumak |
mutantan görkemli |
mutasarrıflık sancak |
mutasavver düşünülmüş |
mutasavvıf sufi |
mutat alışılmış |
müteaddi geçişli |
müteaddit birçok |
muteber değerli, geçerli, güvenilir, saygın |
mütebessim güleç |
mütecaviz saldırgan, tecavüzkâr |
mütecessis araştırıcı, meraklanan, meraklı |
mütedeyyin dindar |
mutedil ılımlı |
mütefekkir düşünür |
müteferrik dağınık |
mütegallibe zorba |
mütehammil dayanıklı |
mütehassıs uzman |
mütehavvil değişken |
mütehevvir kızgın |
mütekait emekli |
mutekit dindar, mümin |
mütemadi sürekli |
mütemadiyen devamlı |
mütemekkin yerleşik |
mütemmim tümleç |
mutena önemli, seçkin |
mütenakız olmak çatışmak, çelişmek |
mütenasip uygun |
mütenevvi çeşitli, türlü |
müteradif eş anlamlı |
müterakki ileri, ilerici |
müteşebbis teşebbüskâr |
müteselli olmak avunmak |
mütetebbi araştırıcı |
mütevazı alçak gönüllü |
müteveffa ölü |
mütevehhim korkak, ödlek |
müteyakkız uyanık |
mutfak aşhane |
müthiş korkunç |
mutlak bağımsız, kesin, kesinlikle, muhakkak, salt |
mutlaka kesinlikle |
mutlu bahtiyar, hoşbaht, memnun, mesut |
mutluluk devlet, saadet, sevinç |
mutsuz bedbaht, zavallı |
muttali agâh, haberdar |
muttasıl durmadan |
muvafakat etmek onaylamak |
muvaffak olmak başarmak |
muvaffakiyet başarı |
muvaffakiyetsizlik fiyasko |
muvafık uygun |
muvafıklık mutabakat |
muvakkat eğreti, geçici, muvakkati |
muvakkaten muvakkati |
muvakkati eğreti, geçici, muvakkat, muvakkaten |
muvasala ulaşım |
muvasalat etmek ulaşmak, varmak |
muvazene denge |
muvazene etmek karşılaştırmak |
muvazeneli ölçülü |
muvazi paralel |
muzaheret kömek, yardım |
müzaheret etmek desteklemek |
müzahir yardımcı |
müzakere görüşme, konuşma, mütalaa |
müzayaka sıkıntı |
müzd ücret |
müzebzep karmakarışık |
müzelik eski, köhne |
müzevir haberci |
müziç sıkıcı |
müzik çalgı, musiki |
müziklendirmek süslemek |
muzip zarafatçıl |
muzlim gizli, karanlık |
Можете поискать примеры использование слово Эл-Создук:
Эл-сөздүк | Другие сервисы... | 0.1035 сек. |