mukataa kesim |
mukavele antlaşma, kontrat, sözleşme |
mukavelename sözleşme |
mukavemet direnç, direniş |
mukavemet etmek dayanmak |
mukavemetli dayanıklı, güçlü |
mukavim dayanıklı, güçlü |
mukavva karton |
mukavves eğri |
mukayese karşılaştırma, kıyas |
mukayese etmek karşılaştırmak, kıyaslamak, salıştırmak |
mukayeseli karşılaştırmalı |
mukayyet olmak gözetmek, korumak |
mükedder kederli, üzgün |
mükellef yükümlü |
mükellefiyetli yükümlü |
mükemmel harika, kâmil, komple, şahane, tam |
mükemmellik tam |
mükerrer tekrarlanmış |
muktesit tutumlu |
mukteza gerekli |
muktezi gerekli |
mülahaza düşünce |
mülahham şişman |
mülakat görüşme, musahabe |
mülaki olmak buluşmak, kavuşmak |
mülayemet yumuşaklık |
mülevves karışık, kirli, pis |
mülhem olmak esinlenmek |
mülk ülke, varlık |
mülki sivil |
mülkiyet el |
mum şam |
mümasil benzer |
mümbit verimli |
mümessil temsilci |
mümin müslüman |
mümkün kabil, muhtemel, olabilir, olası |
mümkünlük olanak |
mumluk şamdan |
mümtaz seçkin |
münakale ulaşım |
münakaşa tartışma |
münakaşa etmek tartışmak |
münasebet alışveriş, gerekçe, ilişik, ilişki, neden, sebep, temas, vesile |
münasebetsiz aksi, çirkin, ters, uygunsuz |
münasip usturuplu, uygun, yerinde |
münasip olmak uymak, yakışmak |
münazaa çekişme, düşmanlık, kavga, münakaşa |
mundar murdar |
münderecat içindekiler |
münekkit tenkitçi |
münevver aydın, ziyalı |
münezzeh arı, temiz, uzak |
münfail kırgın |
münfesih bozulmuş |
münfesih olmak dağılmak |
münhal açık, boş |
münhani eğri |
münhasır mahdudiyetli, mahsus, mahsusi |
münhasıran özellikle, yalnız |
münhat engin |
münhezim bozulmuş |
munis sevimli, uygun, uysal |
münkesir kırgın, kırık |
munsap ağız, kavşak |
muntazam düzgün, manzum |
muntazır olmak beklemek, gözlemek |
münteha son |
müntehap seçme |
müntehip seçmen |
münteşir yaygın |
munzam ek |
münzevi terkidünya |
müphem kapalı, örtülü |
müptedi acemi, özne |
müptela âşık, manyak, meraklı, vurgun |
müptela olmak alışmak, düşmek |
müptelalık iptila |
müptezel değersiz, hürmetsiz |
murabahacı tefeci |
murabba kare, reçel |
müracaat başvuru, hitap |
müracaat etmek başvurmak, danışmak |
müradif eş anlamlı |
murahhas delege |
mürai ikiyüzlü |
mürailik ikiyüzlülük |
murakabe nezaret, teftiş |
murakabe etmek denetlemek |
murakıp denetçi |
murat amaç, dilek, erek, gaye, istek |
murat etmek dilemek, istemek |
murdar kirli, pis |
murdarilik omurilik |
müreccah yeğ |
mürekkep karmaşık, kompleks |
mürgüleme şekerleme |
mürgülemek uyuklamak |
mürşit kılavuz |
mürteci gerici |
mürtefi yüce, yüksek |
mürur geçme |
müruruzaman hukuki mühlet |
mürüvvet sevinç |
müsaade icazet, izin, ruhsat |
müsaade etmek lütfetmek |
müsabaka yarışma |
müşabih benzer |
müsademe çarpışma, vuruşma |
müsadif olmak rastlamak |
musahabe görüşme, konuşma, mülakat, söyleşi |
müşahede gözlem |
müşahede etmek gözlemek, tarassut etmek |
müşahhas somut |
müsait elverişli, uygun |
musallat olmak sataşmak, tutmak, yapışmak |
müsamaha hoşgörü, yumuşaklık |
müsamahakâr merhametli, yumuşak |
musandıra yüklük |
musanna uydurma |
musannif yazar |
müsavat beraberlik |
müşavere istişare |
müsavi eşit |
müşavir danışman |
müşekkel gösterişli, iri |
müselles üçgen |
müşevveş karışık |
müşfik sevecen |
musibet fecaat |
musibetli feci |
müşir gösterge |
müşkül çetin, engel, güç, zor |
müşkülpesent iratçıl, titiz |
müslim müslüman |
müslüman dindar, mümin |
müsmir verimli |
müspet olumlu |
müsriflik israf |
müstacel acele |
müstacelen çabucak |
müstahak layık |
müstahsil üretici |
müstakbel gelecek |
müstakil bağımsız |
müstamel eski |
mustatil dikdörtgen |
müstear lakap, takma |
müstebit zorba |
müstehase fosil |
müştehi istekli |
müstehlik tüketici |
müstehzi istihzalı |
müşteki olmak yakınmak |
müstekreh iğrenç |
müstemleke sömürge, tekel |
müstemlekecilik inhisar |
müstenkif çekimser |
müşterek bir, birlikte, ortak |
müştereken ortaklaşa |
müşteri alıcı, haridar |
müsterih dinç, sakit |
müstesna hariç |
müsteşrik şarkşinas |
müstevi düz |
müstevli istilacı, salgın |
muştu müjde |
muştulamak müjdelemek |
muştuluk müjde |
müsvedde karalama |
mut mutluluk |
muta veri |
mutaassıp bağnaz |
mutabakat muvafıklık, uygunluk, uyum, yekdillik |
mutabık birge, uygun, yekdil |
mutabık olmak anlaşmak |
mütalaa düşünce, görüş, müzakere |
mütalaa etmek okumak |
mutantan görkemli |
Можете поискать примеры использование слово Эл-Создук:
Эл-сөздүк | Другие сервисы... | 0.1347 сек. |