Меню
Эл-Сөздүк
Список слов словаря - - слова начинающиеся с "ka"
a b c d e f g h i ı j k l m n o p r s t u v w y z И

<< 12 >> 12 из 40 10 11 12 13 14 15
 kalkışmak
başlamak, girişmek, yeltenmek
 kalkmak
başlamak, davranmak, girişmek, havalanmak, kabarmak, taşınmak, uçmak, yeltenmek
 kallavi
kocaman
 kalleş
inamsız, itibarsız
 kalmak
durmak, geçmek, konaklamak, konmak, oturmak, tutmak, yaşamak, yetinmek
 kalmamak
tükenmek
 kalmış
kala
 kalorifer
radyatör
 kalorimetre
ısıölçer
 kalp
duygu, gönül, hatır, his, sadır, sahte, sevgi, tembel, yürek
 kalpak
külah, papak
 kalpsiz
acımasız, merhametsiz
 kaltaban
şarlatan, yalancı
 kam
şaman
 kâm
dilek, mutluluk
 kâm
tat, zevk
 kama
hançer, takoz
 kambur
çıkıntı, dert, sıkıntı
 kambur zambur
kambur
 kamelya
japongülü
 kamer
ay
 kamera
sınalga
 kameriye
çardak
 kamet
boy, endam
 kamga
yonga
 kâmil
ağırbaşlı, mükemmel, olgun
 kâmilen
toptan
 kamış
kargı, saz
 kamp
düşerge
 kampana
çan
 kampanacı
düzenbaz, hilekâr, sahtekâr
 kamplaşmak
bölünmek
 kamu
bütün, halk, hep, içtimaiyet
 kamu oyu
içtimai rey
 kamufle etmek
gizlemek
 kamuoyu
efkârıumumiye
 kamus
sözlük
 kamyon
yük makinası
 kamyonet
pikap
 kan
soy
 kan basıncı
tansiyon
 kanaat
düşünce, inanç, kanı
 kanaat etmek
yetinmek
 kanaatçil
tutumlu
 kanaatlendirici
tatminkâr
 kanaatlenme
iktifa, tatmin
 kanal
arna, hat
 kanalizasyon
lağım, şebeke
 kanamak
depreşmek
 kanara
mezbaha
 kanat
kol, taraf, yan
 kanayaklı
çaresiz, kadın, yoksul, zavallı
 kanca
karmak
 kancık
dönek
 kandal
pranga
 kandela
mum
 kandırıcı
güzel
 kandırma
ikna
 kandırmak
aldatmak, ayarlamak
 kanepe
divan
 kangal
halka
 kani olmak
inanmak, kanmak, yetinmek
 kanı
akıl, düşünce, inanç, kanaat
 kanık
tokgözlü
 kanıklanmak
yetinmek
 kanıklık
kanaat
 kanıksamak
alışmak, usanmak
 kanış
kanaat, kanı
 kanıt
delil, iz
 kanıtlama
ispat
 kanıtlamak
ispat etmek, ispatlamak
 kankırmızı
üstün, yaman
 kankızıl
becerikli
 kanlı
katil
 kanma
kanaat
 kanmak
aldanmak, doymak, kani olmak, yetinmek, yutmak
 kanmış
kani
 kantar
kapan
 kantarlamak
sınamak
 kantite
nicelik
 kanun
yasa
 kanun dışı
yasa dışı
 kanun maddesi
bent, fıkra
 kanuncu
kanuni
 kanuni
yasal
 kanunlar
seçim
 kanunsuz
yasa dışı
 kanunuesasi
anayasa
 kânunuevvel
aralık
 kânunusani
ocak
 kanunvericilik
yasama
 kaos
kargaşa
 kap
cilt, kapak, örtü, yüz
 kapak
kap
 kapalı
bağlı, gizli, içe dönük, müphem, örtülü, saklı, zımni
 kapama
metres
 kapamak
hapsetmek, örtmek
 kapan
düzen, hile, kantar, tele
 kapanca
düzen, hile
 kapanmak
kesilmek
 kapasite
imkânlılık, kabiliyet, yetenek
 kapatılmak
kesilmek
 kapatma
metres, yama
 kapatmak
feshetmek, kapamak, kilitlemek, mühürlemek
 kapçık
kovan
 kapela
şapka
 kapik
köpek
 kapital
sermaye
 kapı zengi
tokmak
 kapılanma
intisap
 kapılmak
düşmek
 kapışmak
kapmak
 kapkaççı
alelade, üstünkörü
 kapkaranlık
zifiri
 kaplam
kapsam, şümul
 kaplama
istila, şümul
 kaplamak
almak, basmak, bastırmak, bürümek, dolmak, kuşatmak, örtmek, sarmak, tutmak, yürüme
k, yüzlemek
 kaplan
pars, pelenk
 kaplaştırmak
paketlemek
 kaplıca
ılıca
 kaplumbağa
tosbağa
 kapmak
geçmek, kıstırmak, koparmak, tutmak
 kapsam
boyut, ihata, şümul
 kapsama
şümul
 kapsamak
havi olmak, ihata etmek, ihtiva etmek, şamil olmak
 kaptan
efe
 kapüşon
başlık
 kaput
bozuk, kötü
 kâr
fayda, iş, kazanç, menfaat, meyve, ticaret, yarar
 kar uçkunu
çığ
 kara
esmer, iftira, kötü, leke, siyah, toprak
 kara baht
kara yazı
 kara düzen
karışık
 kara pazar
karaborsa
 kara tahta
levha, tahta, yazı tahtası
 kara talih
kara yazı
 kara yer
mezar
 kara yüzlü
günahkâr, suçlu
 karabaş
rahip
 karabasan
kabus, kâbus
 karabat
penguen
 karaborsa
kara pazar
 karabulut
sıkıntı
 karaca
esmer
 karacı
piyade asker
 karacılık
iftira, isnat
 karadinmez
içe dönük
 karagül
astragan
 karahumma
tifo
 karakabak
somurtkan
 karakaçan
eşek
 karakarga
kuzgun
 karakol
kol
 karakolcu
bekçi
 karakoncolos
hayalet, umacı
 karakorku
blöf
 karakter
ıra, mizaç, seciye, tabiat
 karakterize etmek
nitelemek
 karakul
karagül
 karakulak
haberci
 karakutu
sırdaş
 karalama
müsvedde
 karaltı
karartı, leke
 karamak
karalamak, kötülemek, lekelemek, yermek
 karamal
büyükbaş (hayvan)
 karamsar
kötümser, meyus
 karanlık
çirkin, karışık, sıkıntı, üzüntü, zifiri, zulmet
 karar
hüküm, rey, tartı, yargı
 karar tutma
istikrar
 kararlama
tahminen, tahminî, takribî
 kararlaştırılmış
muayyen
 kararlaştırma
tayin
 kararlaştırmak
kesmek, tayin etmek
 kararlayarak
kararlama
 kararlı
azimli, ölçülü
 kararlılık
istikrar
 kararsız
çekimser, değişken, karmakarışık, mütereddit, oynak
 kararsız olmak
bocalamak
 kararsızlık
tereddüt
 karartı
karaltı

Можете поискать примеры использование слово Эл-Создук: