kıtlık |
kıvançgüvenç, iftihar, övünç, sevinç |
kıvançla |
kıvançlanmak |
kıvançlı |
kıvanma |
kıvcı |
kıvılcım |
kıvırcık |
kıvırcık koyun |
kıvırcık marul |
kıvırmak |
kıvracık |
kıvrakaceleci, canlı, güzel, şık, yakışıklı |
kıvrantı |
kıvrılmakdönmek, katlanmak, kırılmak, sapmak |
kıvrımayrım, büklüm, dönemeç, lüle |
kıvrıntı |
kıya |
kıyacı |
kıyafet |
kıyak |
kıyam etmek |
kıyamet |
kıyamet günü |
kıyas |
kıyasıya |
kıyasla |
kıyaslama |
kıyaslamakkarşılaştırmak, mukayese etmek, salıştırmak |
kıygı |
kıygın |
kıygınlık |
kıyıkenar, kırak, sahil, yaka |
kıyıcı |
kıyık |
kıyın |
kıymak |
kıymet |
kıymetiharbiye |
kıymetlendirmek |
kıymetli |
kıymetsiz |
kıymettar |
kıytırık |
kız kardeş |
kızamık |
kızanak |
kızarmış |
kızdırma |
kızdırmak |
kızgın |
kızgınlıkgazap, hiddet, hırs, hışım, öfke |
kızılal, altın, kırmızı, kızılca |
kızılca |
kızılgül |
kızılkuş |
kızıllık |
kızışık |
kızışmak |
kızıştırmak |
kızmakasabileşmek, gazaplanmak, hiddetlenmek, öfkelenmek, sinirlenmek |
kızoğlan |
kızoğlankız |