cami mescit |
camia birleşme, dünya, grup, topluluk, zümre |
camış manda |
camız manda |
çamur balçık |
çamurlamak kötülemek |
çamurlanmak bulaşmak |
can birey, emanet, gönül, güç, hayat, kişi, sevimli |
çan zeng |
can kuşu ruh |
can sıkıntısı bunalım |
cana yakın sevimli |
çanak kâse |
çanak yalayıcı dalkavuk |
canan sevgili |
canavar dev, ejderha, kurt |
candan içten, samimi, yürekten |
çandır karışık, melez, yaban |
canevi yürek |
çangal sırık |
cangıl kargaşa |
cani acımasız, gaddar, katil |
canip taraf, yan |
canı tez aceleci |
cankulağı sırdaş |
canlanmak depreşmek |
canlı aktif, dinç, diri, faal, güçlü, kıvrak, zinde |
canlılık cıvıltı, cümbüş, faaliyet, ruh |
cansız durgun |
çap aykırı, bozuk, dolaşık, eğri, ölçek, ölçü |
çap etmek basmak, tabetmek, yayımlamak |
çapa ketmen, külünk, lenger, levber |
çapaçul pasaklı |
çapalamak bellemek, ketmenlemek |
çapkın avratbaz, haylaz, hovarda, yaramaz |
çapkıncı çapulcu |
çapmak koşmak |
çapraşık girift, karışık, muğlak |
çapraz aykırı, düğme, fermuar |
çapul soygunculuk, yağma |
çapulcu çapkıncı, kuldur, talancı |
çaput bez, cındır, eski, paçavra |
car ilan, zar |
car etmek haykırmak |
çarçabuk çabucak |
carcar geveze |
carcur fermuar |
çardak hangar, talvar |
çare derman, deva, ilaç, merhem, reçete, tılsım |
çaresiz biçare, zorunlu |
cariye keniz |
çarık çene |
çarkıfelek kader, talih |
çarkıt bozuk, eski, sakat |
carlamak haykırmak |
çarliston ince, uzun |
çarliston marka antika |
çarpı işareti vurma işareti |
çarpık kötü |
çarpık çurpuk basit, değersiz |
çarpınmak çırpınmak |
çarpış darbe |
çarpışma cenk, müsademe, tokuşma |
çarpışmak savaşmak, vuruşmak |
çarpmak atmak, çalmak, çırpmak, dövmek, vurmak |
çarşamba akşamı salı |
çaşıt ajan |
casus ajan |
çat kavşak |
çatal ayrıç, çengel, haça, yol ayrıcı |
çatal ağız delta |
çatal yürekli cesur, korkusuz |
çatı bina, dam, kurgu |
çatışma dek |
çatkı sehpa |
çatlak ara, aralık, deli |
çatlaklık delilik |
çatlamak atmak |
çatmak bulaşmak, erişmek, hücum etmek, karşılaşmak, rastlamak, ulaşmak, vasıl olmak |
çattırmak iletmek |
çav haber, ses, ün |
cavlak çıplak |
cavlamak ölmek |
çavlan şelale |
çay öz |
caygın dönek |
çaykara kaynak, pınar |
çaylak toy |
caymak fikrinden taşınmak, vazgeçmek |
cazibe çekim, hava |
cazibedar çekici |
Можете поискать примеры использование слово Эл-Создук:
Эл-сөздүк | Другие сервисы... | 0.3519 сек. |