balkımak parıldamak, parlamak |
balkır parıltı, şimşek |
balkon gezinti, hayat |
ballıdarı incir |
balon palavra |
balya denk |
bambaşka değişik, farklı |
banak lokma |
banal bayağı, sıradan |
bandaj bağ, sargı |
bandırmak banmak |
bando mızıka, takım, topluluk |
banko kesinlikle |
banlamak bağırmak |
banmak batırmak |
banyo hamam |
bap başlık, husus, kapı, konu |
bar pas |
baraj bent |
barama koza |
barama kurdu ipek böceği |
baran yağmur |
barbar ilkel |
bardak testi |
baresinde hakkında |
barhana göç, kafile |
bari keşke |
bariyer engel |
bariz açık |
barı çit |
barınmak daldalanmak, sığınmak |
barış sulh |
barışık sevecen |
barışma anlaşma |
barışmak anlaşmak, uzlaşmak |
barlı velut |
baş başlangıç, çıban, esas, kafa, kelle, saksı, temel |
baş başa birlikte |
baş bezi mendil |
baş döndürücü aşırı |
baş örtüsü eşarp |
başa düşmek anlamak |
başağrısı sıkıntı |
basak merdiven |
başak sümbül |
basamak aşama, ayak, derece, gömlek, hane, kademe, merhale, pilleken |
basar göz |
başarı muvaffakiyet, sükse |
başarılı kalburüstü, kudretli |
başarısız sıfır |
başarısızlık muvaffakiyetsizlik |
başarmak muvaffak olmak |
başarmış nail |
başat baskın |
başbakan başnazır |
başbuğ başkan, komutan |
başçı önder |
başeser şaheser |
basit bayağı, cılız, kolay, mahdut, olağan, yalın |
basitçe kolay |
başı dumanlı sarhoş |
başı yerde suçlu |
başıboş avare |
basıcı tabi |
basık alçak |
basılı matbu |
basılış baskı |
basımevi matbaa |
basın matbuat |
basınç tazyik |
başından esasen |
başka değişik, diğer, farklı, öbür, özge, sair |
başkaları âlem |
başkalaşmak bozulmak |
başkaldıran serkeş |
başkaldırı isyan, kozgalan |
başkaldırıcı asi |
başkaldırma başkaldırı, mukabele |
başkaldırmak ayaklanmak, isyan etmek, kabarmak, kıyam etmek |
başkalık ayrım, fark |
başkan reis, sadır |
başkanlık riyaset |
başkası diğeri, öbürü |
başkent başşehir, payitaht |
baskı basılış, el, neşir, tahakküm, tazyik, yumruk, zor |
baskın sel |
baskül kantar |
başlamak almak, atılmak, doğmak, gelmek, girmek, kalkmak, koyulmak, olmak, oluşmak, tutmak |
başlangıç baş, eşik, giriş, menşe, mukaddime |
başlangıçta ilkin, önceden |
başlarken önceden |
başlayıcı müptedi |
başlı çivi |
başlıca esas, gerçek |
başlık kalın, serlevha |
basma gübre, matbu, tezek |
basmak bürümek, çap etmek, çökmek, kaplamak, örtmek, tabetmek, vurmak |
başmak ayakkabı |
başmaklık has |
başmal sermaye |
başnazır başbakan |
başöğretmen müdür |
başörtü baş örtüsü |
başörtüsü leçek |
başşehir başkent, payitaht |
başta ilkin, özellikle |
baştan yeniden |
baştan aşağı tamamen |
baştan savma üstünkörü |
baştan sona daima, tamamen, tamamıyla |
bastık pestil |
bastırık yük |
bastırmak boğmak, dikmek, durdurmak, gidermek, gömmek, kaplamak, yenmek, yırtmak |
baston asa, kötek |
başüstüne oldu |
başvekil başbakan |
başvezir sadrazam |
başvurma müracaat |
başvurmak gezmek, gitmek, müracaat etmek |
başvuru müracaat |
başyapıt şaheser |
bataklık azmak |
batarya pil |
bateri davul |
bati ağır |
bati yavaş |
batı garp |
batık gamze |
batıl asılsız, çürük |
batın göbek, gömlek |
batın karın, kuşak |
bâtın gizli |
bâtın iç |
batırmak banmak, gömmek, mahvetmek |
batış gurup |
Можете поискать примеры использование слово Эл-Создук:
Эл-сөздүк | Другие сервисы... | 0.0932 сек. |