anında |
anıştırma |
anıt |
anıtsal |
anket |
anlak |
anlaklı |
anlam |
anlamaintikal, irfan, vukuf, zeki |
anlamakbaşa düşmek, bilmek, çakmak, çıkarmak, derk etmek, düşünmek, görmek, hissetmek, ihata etmek, paykamak, sezmek, takip etmek, yakalamak |
anlamca |
anlamdaş |
anlamlı |
anlamsızabuk sabuk, beyhude, boş, herze, yersiz |
anlaşılanbelli, galiba, mahsus, muhtemelen |
anlaşılmak |
anlaşılmayan |
anlaşılmaz |
anlaşmageçim, ittifak, kesim, pakt, sözleşme |
anlaşmakbağdaşmak, barışmak, geçinmek |
anlaşmazlık |
anlatı |
anlatım |
anlatmakbeyan etmek, göstermek, izah etmek, nakletmek, söylemek |
anlayışbeyin, feraset, hesap, idrak, ihata, iş, mezhep, telakki, ufuk, zekâ, zihin, zihniyet |
anlayışlı |
anlayışsız |
anlayışsızlık |
anlı şanlı |
anma |
anmak |
anmalık |
anneaba, ana, kocakarı, nene, valide |
anne baba |
anons |
anormal |
ansambl |
ansız |
ansızınani, aniden, bedaheten, birden, birdenbire, gafleten |
ant |
antagonist |
antagonizm |
antagonizma |
antant |
anten |
antet |
antidot |
antik |
antika |
antikite |
antipatik |
antlaşma |
antrakt |
antre |
antrepo |
anüs |
anzarot |